2 Mayıs 2010 Pazar

Low Ball Technique (Elini ver kolunu kaptır tekniği) :)

İletişim insanların birbirlerini etkileme ve birbirlerinden etkilenme yoludur (Krauss ve Fussell, 1996: 655). İletişimin temel amacının 'insanlar üzerinde belli bir etki yaratmak'olduğu söylenir. Yani iletişim yapmak istediğimiz şey hedefimiz üzerinde amacımıza uygun bir etki yaratmaktır.Bu yüzden ikna etme (persuation) iletişimde çok önemli bir terimdir. İknanın tanımlarından en kısa ve öz olanı ; "bireylerin seçimlerini etkileme amaçlı iletişim" Brembeck ve Howell (1952: 24). Şimdi gelelim Seher neden böyle bir konu hakkında yazdığına :) Sosyal Psikoloji dersi hocamız Mehmet Dinc'in bizden istediği 'Sosyal Psikoloji Proje'si için benim ve grup arkadaşlarımın seçtiği konu Persuation (ikna etme)başlığı altında yer alan Low Ball Technique. Sosyal psikoloji kitabımızn Türkçe versiyonunda bu konu Elini ver kolunu kaptır şeklinde geçmektedir :) . Peki nedir bu low ball tekniği? İkna etme tekniklerinden biri olan low ball tekniğinde hedefinizden önce küçük bir istekte bulunursunuz o istediği yerine getirdikten sonra daha büyük bir istekte bulunca, büyük isteğinizi kabul etme oranı; ilk olarak büyük isteğinizi sunduğunuzdaki kabul etme oranından daha fazladır.Bu teknik pazarlama alanında da kullanılan tekniklerden biridir. insanlara önce bir malın fiyatını düşük söyleyip onu almaya ikna ettiğinizde, malın fiyatında bir yanlışlık olduğunu ve daha yüksek bir fiyattan satıldığını söylediğinizde muhtemelen yine de o malı alacaktır :) tabi burada sattığınız malın özellikleri de önemli. Peki biz projemizi nasıl oluşturduk.. projemizin ilk ayağını Fatih Üniversitesi'nde gerçekleştirdik. Elimizde 15,7,5 ve 3er soru içeren 4 anketimiz vardı. Yoldan geçen potansiyel hedeflerimize :) öncelikle '15 soruluk bir anketimiz var, katılmak ister misiniz?' diye sorduk. bu soruyu yönelttiğimiz yaklaşık 50 kişiden,ki bu rakam daha fazla da olabilir şu anda tam olarak sayımı gerçekleştirmedik,çok az sayıda kişi anketimize katılmayı kabul etti.ikinci aşamada hedeflerimize '3 soruluk bir anketimiz var katılmak ister misiniz?' diye sorduk, ve neredeyse hepsi katılmayı kabul ettiler. sorularımızı yanıtlayan katılımcılarımıza 3. sorumuzu da sorduktan sonra, 5 soruluk bir anketimiz daha olduğunu söyledik ve katılmalarını rica ettik. Tabiki şaşırdılar ama 'nasılsa üçü yaptık beşin lafı olmaz diyerek 5 soruluk anketimize de katıldılar :)) 5 soruluk anketimiz de bitince daha yüksek bir rica performansı göstererek 7 soruluk anketimize katılmalarını istedik. 'Yok artık!' nidaları eşliğinde 3 soruluk anketi kabul eden vatandaşlarımızın hepsi ama hepsi 7 soruluk anketimize de katıldılar :))yani doğrudan 15 soruluk anketimizi kabul ettiremedik fakat 3,5,7 diye adım adım giderek 15 soru çözmeleri için katılımcıları ikna etmiş olduk :) bu durum bizim yüzümüzde kocamann bir gülümseme oluşturmakla birlikte,içimizde katılımcılarımızın bizim hakkımızda neler neler düşündükleri konusunda korkular oluşmasına neden oldu :)))) neyse ki katılımcılarımız da bunca eziyete(!) rağmen yanımızdan gülümseyerek ayrıldılar. ' Acelem var ama madem 3 soru kabul' diyen katılımcılarımız da umarız bizim yüzümüzden zor durumda kalmamışlardır. ;) Teknik bir arızadan dolayı okulumuzda yaptığımız çekimleri hocamıza vereceğimiz projede kullanamayacağız maalesef :( çok fazla emek harcamıştık, çok kayıp verdik ama daha dikkatli olmamız gerektiğini öğrenmiş olduk. Olsun kısmet değilmiş diyoruz :))Projemizin diğer 2 ayağı Beylikdüzü migros alışveriş merkezi çevresinde ve Ümraniye'de gerçekleştirdik buralarda da yaklaşık aynı sonuçları elde ettik. Ama insanların çoğu bizi para kazanmak için anketörlük yapan gençlerden sandıklarına eminiz :) hatta bir hanımefendinin bana söylediği söz bizi derinden etkiledi :) ' Para kazanmanı isterdim ama 15 soru çok uzun yaaa ' :))) Ve son olarak projemizin kayda değer çekimlerini bugün Eminönü ve Gülhanede gerçekleştirdik. Ki bu gün sanırım en çok insan sayısına ulaştığımız gündü. Malum günlerden Pazar, hava güzel, herkes sokaklarda :) Yaklaşık 4 gündür bu proje için koşuşturuyoruz. Çok yorgun hissetmeme rağmen çekimlerimizi izleyince ne kadar eğlendiğimizi görebilmek çok güzel. henüz tam olarak projemizi hoca teslim edebilecek duruma getirememiş olsakta (Sevgili grup arkadaşım Sümeyye ve eniştesi Ramazan abi şu anda işin bu kısmıyla ilgileniyorlar :) ) ilk önce buraya yazmak istedim umarım fikrimiz biz hocaya teslim etmeden önce çalınmaz :P gerçi hocamızla projemizin konusu, yapım aşamasındaki sorunlarımız, fikirlerimiz hakkında uzun uzun maillerimiz mevcut öyle bir durumda bu mailler onların yüzüne itinayla vurulur :P üstelik projenin yarına hocaya teslim edileceğini gerçeğini düşününce bu iş imkansız gibi görünüyor :) neyse daha fazla felaket senaryosu üretmenin luzümu yok :P Özellikle kendi adıma çok rahat söyleyebilirim ki çok sıkıntılar çekmiş, tersliklerden dolayı üzerimde oluşan stresten kendimi heder etmiş olsam da gerçekten çok keyif aldığım bir çalışma oldu. Yaklaşık 200 belki de daha fazla kişiyle iletişim kurmaya çalışmak ve bir çoğuyla bunu başarmak gerçekten ilginç bir deneyim oldu. :) İnşallah özellikle hocamıza, ve daha sonra izleyen herkese vermek istediğimiz mesajı rahatlıkla gösterebilen bir video hazırlayabiliriz. :) umudumuz bu ödevden 100 puan almak bunu da belirtmeden geçemeyeceğim :P :)

3 yorum:

  1. Çalışmlarınıza bizzat şahit olan biri olarak, enerjine hayran oldum doğrusu Seher'im. (:

    YanıtlaSil
  2. Canım benim :) Yaklaşık 3 gün cep telefonundan ayrı kaldın bu çalışma yüzünden, fedakarlığın için teşekkür ederim. :))

    YanıtlaSil
  3. Bu teknigi hic duymamistim, cok güzel bir yöntemmis. Bunun örneklerini gelistirip baska alanlarda da kullanabiliriz sanirim, mesela esimi bi dk gelirmisin diye cagirsam ve büyük ihtimal gelir zaten, sonra gelmisken sunuda yapiversene cnm desem onuda yapar zaten ve birkac isim daha varsa o sekil :P
    Sevgiler

    YanıtlaSil